4 Mart 2012 Pazar



GELİNCİĞİN SUÇU NE?


GELİNCİĞİN SUÇU NE?

Bir filozofun dediği gibi: ‘Çeliği eritebilirsiniz ama asla ön yargıyı eritemezsiniz.’ O nedenle; akıldan beslenen zekanın önünde öcü gibi duran odur. Hoşgörüyü kuşkuya dönüştüren odur. Bağışlamayı hınca dönüştüren odur. (…) Kısacası insanın yüreğinden de beyninden de ivedilikle kovulması gereken yine odur. O düşünmenin, sormanın, araştırmanın, sentezin önünde durmakla kurgulanmış zalım bir zalimdir. ondan uzak durdukça onun sonu yakınlaşır.

Köylü kadın tarlaya gittiğinde gelinciğin yavrularıyla karşılaşır. ‘Bir tanesini alıp eve götüreyim evcilleştireyim’ der… Ve öyle de yapar. Bir gün gelinciği ve çocuğunu beşikte koyarak evin kapısını kilitleyip yine tarlaya çalışmaya gider. Tarladan dönüp kapıyı açtığında ağzı burnu kan revan içerisinde Gelinciğin kendini karşıladığını görür. Annelik içgüdüsüyle çılgına dönen kadın gelinciğin çocuğunu yediğini düşünerek vura-vura gelinciği öldürür. Ve beşikte yatan çocuğuna koşar. Çocuğun beşikte mışıl-mışıl uyuduğunu ve üzerinde de iki metre uzunluğunda zehirli bir yılanın Gelincik tarafından öldürüldüğünü görür.

Bu ön yargı kapıya bastırılacak bir şey değil.

Ön yargısız bir dünya dileğiyle sevgiyle kalın.

Şakir GENÇ

Şair-Araştırmacı Yazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder