GELİNCİĞİN SUÇU NE?
GELİNCİĞİN SUÇU NE?
Bir filozofun dediği gibi: ‘Çeliği eritebilirsiniz ama asla ön yargıyı
eritemezsiniz.’ O nedenle; akıldan beslenen zekanın önünde öcü gibi duran odur.
Hoşgörüyü kuşkuya dönüştüren odur. Bağışlamayı hınca dönüştüren odur. (…)
Kısacası insanın yüreğinden de beyninden de ivedilikle kovulması gereken yine
odur. O düşünmenin, sormanın, araştırmanın, sentezin önünde durmakla
kurgulanmış zalım bir zalimdir. ondan uzak durdukça onun sonu yakınlaşır.
Köylü kadın tarlaya gittiğinde gelinciğin yavrularıyla karşılaşır.
‘Bir tanesini alıp eve götüreyim evcilleştireyim’ der… Ve öyle de yapar. Bir
gün gelinciği ve çocuğunu beşikte koyarak evin kapısını kilitleyip yine tarlaya
çalışmaya gider. Tarladan dönüp kapıyı açtığında ağzı burnu kan revan
içerisinde Gelinciğin kendini karşıladığını görür. Annelik içgüdüsüyle çılgına dönen
kadın gelinciğin çocuğunu yediğini düşünerek vura-vura gelinciği öldürür. Ve
beşikte yatan çocuğuna koşar. Çocuğun beşikte mışıl-mışıl uyuduğunu ve üzerinde
de iki metre uzunluğunda zehirli bir yılanın Gelincik tarafından öldürüldüğünü
görür.
Bu ön yargı kapıya bastırılacak bir şey değil.
Ön yargısız bir dünya dileğiyle sevgiyle kalın.
Şakir GENÇ
Şair-Araştırmacı Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder